Sinan Meydan: Tarikatları ve cemaatleri arka bahçesi yapanlara oy vermeyin

Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durumu Didim Belediyesi Gençlik Merkezi ve Sanat Akademisi DİGEM’de konuşuldu.

Cumhuriyet gazetesi yazarı tarihçi Sinan Meydan, sanatçı Orhan Aydın, gazeteci Meriç Köyatası ve hukukçu Mehmet Ruşen Gültekin, gazeteci İdris Akyüz’ün moderatörlüğünde Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim atmosferi ve sosyo-ekonomik durumunu konuştu.

Konuşmasında yerel seçimlerde oy verecek yurttaşlara çağrı yaparak başlayan tarihçi ve yazar Sinan Meydan, seçim sandığına giderken en öncelikli gözetilmesi gereken duyarlılığın Cumhuriyeti dönüştürmeye çalışan siyasi partilere oy vermemek olduğunu belirterek, “Yerel seçimleri çok önemsiyorum Türkiye’nin rejim değişikliğinden sonra yerel seçimlerinin daha önem kazandığını görüyorum. Tarihsel bağlamda da şunu görüyoruz Türkiye’nin demokratikleşme süreci taşradan başladı. Bu yerel seçimler sadece bir belediye seçimi değil, özellikle başkanlık seçimi sonrası hukukun içinde bulunduğu duruma baktığımız zaman oy verirken şu psikolojiyle oy verilmesini öneriyorum. Türkiye cumhuriyetinden laik ve demokratik hukuk devletinden yanaysak, Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışan siyasi partilere oy vermeyeceğiz. Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyetten taviz veren, O cumhuriyeti dönüştürmeye çalışan, tarikatları ve cemaatleri arka bahçesi olarak gören siyasi partilere oy vermeyeceğiz. Mevcut siyasi partiler içerisinde, mevcut başkanlar içerisinde ulusun egemenliğinden yana olan laiklikten yana olan özgürlüklerden taraf olan Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünden yana olan, sanatın kültürün değerinin öneminin farkında olan belediye başkanlarına oy vermeyi öneriyorum” dedi.

“ZÜBÜK’LERDEN KURTULMA VAKTİ”

Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim atmosferini değerlendiren sanatçı Orhan Aydın, Aziz Nesin’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış; Zübük filmine atıfta bulunarak şu an aday olan birçok Zübük var dedi. Usta sanatçı Orhan Aydın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Yerel yönetimler insanlığın ortak yaşam zeminlerinin olduğu alanlar. Yerel yönetimler. Merkezi sistemin bir parçası olmakla birlikte, yerel yönetimler ve oluşan demokrasiler, birlikte yaşamayı, hangi milletten, hangi dinden olursan ol, aynı mahallede ya da aynı apartmanda yaşamak kültürünün de bir geleneği ve bu dünyanın her yerinde böyle. Dolayısıyla ortak yaşam kültürüne saldıran mafya, çete ve din simsarlığı, yalandan ve talandan beslenen binlerce zübük aday şu an bütün bir ülkede. İlçelerde, beldelerde, illerde de bu durum böyle bir tek partiyi örnek göstermiyorum, birçok partide, birçok ‘zübük’, birçok din cambazı, birçok soytarı, gerçeği söyleyene vatan haini diyen, terörist diyen ama çıkıp dini fetvalarla hayatı düzenlemeye çalışan, çocuklara tecavüz eden, kadın düşmanlığı yapan, doğa düşmanlığı yapan, hayvan düşmanlığı yapan bir sürü ‘zübük’ bu coğrafyada aday. Hem ülkesine, ülkesinin bütün değerlerine sahip çıkacak. Kamuculuğa sahip çıkacak. Laikliğe sahip çıkacak ve barış dendiği zaman, özgürlük dendiği zaman, bağımsızlık dendiği zaman da ayağa kalkacak. Bunu bilim ve sanatla becerecek. Bu tür yönetimlere ihtiyaç var. Dünyaya bakın göreceksiniz birçok yerdeki örgütlenmeler, yerel yönetimlerdeki belediye başkanları var. Bunları söyleyenler seçiliyor, bunları uygulayanlar seçiliyor. Aylık ya da haftalık belediye giderlerini kapısının önüne atıp ne yaptığını gösteren belediye başkanları seçiliyor dünyanın her yerinde. Öbürlerine hırsız tanımlaması oluyor, bu ülke hırsızdan geçilmiyor zaten. Dolayısıyla ‘zübüklerden’ kurtulma vaktidir önümüzdeki seçim” ” ifadelerini kullandı.

“Türk milletinin yeniden ayağa kalkma dönemi gelmiştir” diyen gazeteci Meriç Köyatası, “Toplumun büyük bir kesiminin kendisinin siyasette temsil edilmediğini düşünüyor, oy veripte kenara çekilmememiz lazım. Şuan da biz toplumun büyük bir kesimi siyasete dışarıdan seyirci olduğu için ‘siyaset kirli iş, çirkef iş’ dediği için, siyaset çirkeflerin ve kirli insanların elinde kaldı.